Neden Amerika’ya yatırım yapmalıyım?
Bir yatırımcı olarak ilk akla gelecek soru: Neden Amerika’ya yatırım yapmalıyım? olacaktır.
Soruyu biraz açacak olursak, koyacağım sermayenin geri dönüşü ne kadar avantajlı ve almış olduğum risk miktarı nedir, başka bir ülkede yatırım yapmak ile Amerika’ya yatırım yapma arasında niye tercihim ABD olmalı gibi alt başlıklar açabiliriz.Bu sorularınıza cevap olabilecek açıklamaları maddeler halinde aşağıda paylaşmaya çalıştık.
Yatırımcıların Amerika’yı seçmelerinin başta gelen sebepleri arasında iş dünyası ve yaşam kalitesi ile ilgili teknolojilere, tedarik zincirine, altyapıya ve işgücü faktörlerine erişim kolaylıklarını sıralayabiliriz. ABD’deki çok kültürlülük ve şeffaflık sektör ayrımı olmaksızın yatırımcılara iş dünyasında yer bulma ve gelişme imkânı sağlamaktadır.
Hangi sektörden olursa olsun iş insanları ve şirketler Amerika’ya yatırım yaptıklarında dünyadaki en açık pazarlardan birinde rekabet edebilme avantajı elde etmiş olurlar.
Dünyanın En Büyük Pazarı:
Amerika Birleşik Devletleri, 20 trilyon dolarlık hacmi ve 325 milyonluk nüfusu ile dünyadaki en büyük tüketici piyasasını sunmaktadır. Hane halkı harcamaları, küresel hane halkı tüketiminin neredeyse üçte birine karşılık gelen, dünyadaki en yüksek orandır. Aynı zamanda, 20 ülkeyle yapılan serbest ticaret anlaşmaları, yüz milyonlarca ek tüketiciye daha erişim sağlamaktadır.
Devamlı Gelişme-Sürekli Yenilik:
Amerika Birleşik Devletleri, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) alanında en bilinen ülkeler arasındadır ve diğer ülkelere kıyasla daha fazla uluslararası patenti tescil ettirmektedir. Bugünün yenilikçileri, sağlam bir fikri mülkiyet koruma çerçevesi ile güvence altına alınırken, yarının yenilikçileri ülke genelinde önde gelen üniversitelerinde öğrenimlerine devam etmektedir. Her ölçekteki şirket, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yenilikçilik, buluş ve ilham için gelişen bir ekosistemden faydalanarak ve katkı sağlayarak küresel bir işletme olma yolunda emin adımlarla ilerleye bilmektedir.
İş Yapma Kolaylığı:
Amerika Birleşik Devletleri, genel rekabet edilebilirliği ve iş yapma kolaylığı nedeniyle, sürekli olarak uluslararası alanda en avantajlı ülkeler arasında yer almaktadır. Bir iş kurmaya ve kurulu bir sistemi işletmeye özellikle elverişli olan düzenleyici bir ortamla desteklenen ABD iş kültürü, her fırsatta serbest girişim ve rekabeti teşvik etmektedir. Şeffaf ve tahmin edilebilir bir yasal sisteme ve istikrarlı bir demokratik sisteme sahip bu ülkede, tüm şirketler eşit şartlar altında rekabet ederler.
İş Gücü:
ABD’deki işgücü, aradığınızı bulabileceğiniz kadar çeşitli, yetenekli, yenilikçi ve hareketlidir. ABD, rekabet gücünü muhafaza edebilmek ve işgücünün 21. yüzyıl ekonomisinin ihtiyaçlarını karşılayabilmesini sağlabilecek insanlar yetiştirebilmek için kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla işbirliği yapmakta ve bu konuya büyük bir önem vermektedir.
Ham Maddeye Ulaşım:
Dünyanın üçüncü büyük ülkesi olan ABD, petrol ve doğalgaz dahil olmak üzere bol miktarda doğal kaynaklara sahip geniş ve çeşitli imkânları bünyesinde barındırmaktadır. Bu farklı bölgeler, geniş bir altyapı ağı ve şirketlerin ürünlerini verimli bir şekilde üretmelerine ve taşımasına yardımcı olan ulaşım ağları ile birbirine bağlanmıştır.
Sermayeye Erişim:
Amerika Birleşik Devletleri, Dünya’daki en gelişmiş, likit, esnek ve verimli finansal piyasalara ev sahipliği yapmaktadır. Bankalardan ve yatırım şirketlerinden girişimcilere ve işin başındaki yatırımcılara kadar çok çeşitli fon kaynakları - ABD'deki şirketlere önemli bir avantaj sağlayan kurulum ve büyüme imkanları sunmaktadır.
Sonuç olarak; Yukarıda sıraladığımız avantajlar Amerika’nın rakiplerine göre çok daha cazip bir yatırım merkezi olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Sıkı bir çalışma ve bizden alacağınız (E2 Yatırımcı Vizesi) yardımıyla ortaya koyduğunuz paranın karşılığını almamak için hiçbir neden bulunmamakta, aksine başka yerlerde alacağınız risklerin çok daha azıyla çok daha başarılı geri dönüşler elde edebileceksiniz.